Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı

Anlatım Bozukluğu Nedir?

Bir cümlede ya da metin içerisinde ele alınmış olan konuların dile geliş biçimlerine anlatım denir. Bir anlatımın anlam olarak ve yapı olarak düzgün bir şekilde ifade edilmesi gerekir. Dil kurallarına uyum sağlanmazsa birçok anlatım bozukluğu meydana gelebilir. Anlatım bozuklukları geniş bir konu olması dolayısıyla iki ana başlık altında ele alınabilir. Bunlar:

  • Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları
  • Dil Bilgisine Dayalı Anlatım Bozuklukları

Anlatım Bozuklukları Örnekler

Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları

Bu anlatım bozukluğu çeşidi 7 başlık altında incelenecektir.

Gereksiz Ek ve Kelime Kullanımları

Cümle içerisinde aynı anlam ifade eden ek ve kelimelerin birlikte kullanılmasıyla oluşan anlatım bozukluğu çeşididir. Bu bozukluk aynı anlama gelen ek veya kelimelerden birinin cümleden çıkartılmasıyla giderilir.

  • Yaklaşık iki yıl kadar Çanakkale’de yaşadılar.

Bu cümlede “yaklaşık” kelimesi “kadar” anlamına geldiğinden anlatım bozukluğu oluşmuştur.

  • Şu öğrenci, bu sene de yine sınavı geçemedi.

Bu cümlede “-de” bağlacı “yine” anlamına geldiğinden anlatım bozukluğu oluşmuştur.

  • Arkadaşım evden hemen gitmek istediğini kulağıma sessizce fısıldadı.

Bu cümlede “sessizce” kelimesi gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “fısıldamak” zaten sessizce yapılan bir eylemdir. Dolayısıyla cümlede anlatım bozukluğu oluşmuştur.

  • Öğrencinin bazı arkadaşlarıyla dışarı çıkmasını yasak

Bu cümlede “yasak ettiler” kelimesi gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “yasaklamak” zaten bir fiildir ve bir fiili ikinci bir fiille “etmek” ifade etmek gereksizdir.

Not: Belgisizlik ifade eden bazı sıfatlardan sonra “-ler” eki gelmesi gereksizdir.

  • Birçok seneler (Yanlış kullanım)

Birçok sene (Doğru kullanım)

  • Birkaç öğretmenler (Yanlış kullanım)

Birkaç öğretmen (Doğru kullanım)

  • Her çeşit ödevler (Yanlış kullanım)

Her çeşit ödev (Doğru kullanım)

  • Pek çok arkadaşların (Yanlış kullanım)

Pek çok arkadaşın (Doğru kullanım)

Not: Üçüncü çoğul iyelik ekinin gereksiz kullanımı anlatım bozukluğuna sebep olur.

  • Bisikletine binmesini hızlıca öğrendi. (Yanlış kullanım)

Bisikletine binmeyi hızlıca öğrendi. (Doğru kullanım)

Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı

Cümlede anlam bakımından çelişen kelimelerin birlikte kullanılmasıyla oluşan anlatım bozuklukları çeşididir.

  • Yolladığım mektubu eminim şimdiye almış olmalısın.

Bu cümlede “eminim” kelimesi ve “olmalısın” kelimesi anlamca birbiri ile çelişmektedir.

  • Elbette çocuk zor durumda olmasaydı belki de bize bunları anlatmazdı.

Bu cümlede “elbette” kelimesi ve “belki” kelimesi anlamca birbiri ile çelişmektedir.

  • Aşağı yukarı tam üç yıl önce konuşmuştuk.

Bu cümlede “aşağı yukarı” ikilemesi ve “tam üç yıl” ifadesi anlamca birbiri ile çelişmektedir. Kelimelerden biri yaklaşıklık belirtirken, diğeri netlik içermektedir.

Yanlış Ek ve Sözcük Kullanımı

Ses bakımından veya anlam bakımından birbirine benzer gibi gözüken fakat farklı anlamlara gelen kelimelerin birbiri yerine kullanılmasıyla oluşan anlatım bozukluğu çeşididir.

  • Bu konuda gençleri azımsamak yanlış olur.

Bu cümlede “azımsamak” kelimesinin yerine “küçümsemek” kelimesi daha doğru olurdu. Çünkü “azımsamak” kelimesi “miktar” belirten ifadelerde yer alır.

  • Ettiği sözlerle bugünümün kötü geçmesini sağladı.

Bu cümlede “sağladı” kelimesi yerine “neden oldu” kelimesi getirilirse anlam bozukluğu giderilebilir. Çünkü “sağlamak” kelimesi olumlu ifadelerde kullanılır.

  • Bazı kanun ve yönetmelikler artık işlemlerini yerine getiremiyor.

Bu cümlede “işlemlerini” sözcüğü yerine “işlevlerini” ifadesi kullanılmalıdır.

  • Evlerin yeniden düzenleneceğini sağlayacaklar.

Bu cümlede “düzenleneceğini” sözcüğündeki “-ecek” eki yanlış kullanılmıştır. Cümlenin doğrusu “Evlerin yeniden düzenlenmesini sağlayacaklar.” şeklinde olmalıdır.

Not: Bazı bağlaçlar anlamına uyan şekilde kullanılmazsa anlatım bozukluğu oluşur.

  • Çok çalıştım fakat kazandım. (Yanlış kullanım)

Çok çalıştım ve kazandım. (Doğru kullanım)

  • Her sabah onun yanına giderdi kaldı ki bu sabah gitmedi. (Yanlış kullanım)

Her sabah onun yanına giderdi fakat bu sabah gitmedi. (Doğru kullanım)

Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanımından Kaynaklı Anlatım Bozuklukları

Bir cümlede doğru anlatım olması için her kelimenin doğru yerde kullanılmış olması gerekir. Bir kelime cümle içerisinde yanlış yerde kullanılmışsa anlatım bozukluğuna yol açar.

  • Alınan bu karar savaşta insanın daha çok ölmesine yol açtı.

Bu cümlede “daha çok” kelimesi yanlış yerde kullanılmıştır.  Cümlenin doğrusu “Alınan bu karar, savaşta daha çok insanın ölmesine yol açtı.” şeklinde olmalıdır.

  • Onun söylediği her derin sözün bir anlamı vardır.

Bu cümlede “derin” kelimesi yanlış yerde kullanılmıştır.  Cümlenin doğrusu “Onun söylediği her sözün derin bir anlamı vardır.” şeklinde olmalıdır.

Deyim ve Atasözü Yanlışları

Deyimlerin yanlış anlamda kullanımı veya kelimelerin değiştirilmesi anlatım bozukluğuna sebep olur.

  • Ne güzel konuşmuş, ağzına geleni söylemiş.

Bu cümlede “ağzına geleni söylemek” deyimi yanlış şekilde kullanılmıştır. Çünkü bu deyim “kızgınlık halinde düşüncesizce konuşmayı” ifade eder. Bu sebeple bu cümleye uygun değildir.

  • Öyle yorgundu ki neredeyse yüzünden kan damlıyordu.

Bu cümlede “yüzünden kan damlamak” deyimi yanlış şekilde kullanılmıştır. Çünkü bu deyim “sağlıklı insanları” ifade eder. Bu sebeple bu cümleye uygun değildir.

  • Bir koyundan iki deri çıkmaz.

Bu cümlede de atasözü yanlış kullanılmış ve anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Doğrusu “Bir koyundan iki post çıkmaz” şeklindedir.

Anlam Belirsizliği

Anlam belirsizliği, cümlenin net bir anlamının olmaması ve farklı yorumlara sebebiyet vermesidir. Üç başlık altında “virgül eksikliği, karşılaştırma hatası ve mantık hataları” incelenebilir.

Virgül Eksikliği

  • Yaşlı kadının dediğine tepki gösterdi.

Bu cümlede kadının mı yaşlı olduğu yoksa yaşlı bir kişinin başka bir kadının dediğine mi tepki gösterdiği belirsizdir. Bu yanlışı gidermek adına “yaşlı” kelimesinden sonra virgül konmalıdır.

  • O çocuğun yanına yaklaşmadı bir daha.

Bu cümlede “O çocuğun” veya “O, çocuğun” şeklinde olmalıdır.

  • Genç adamı dikkatlice inceledi ve bir şeyler fısıldadı.

Bu cümlede “Genç adamı” veya “Genç, adamı” şeklinde olmalıdır.

  • Bu evde kalacak bundan sonra.

Bu cümlede “Bu evde” veya “Bu, evde” şeklinde olmalıdır.

Karşılaştırma Hatası

  • Ben Ayşe’den çok laf işittim.

Bu örnekten iki farklı anlam çıkmaktadır. İlk anlam “laf işittiğim kişinin Ayşe olması” şeklindedir. İkincisi ise “Ayşe de laf işitti ben de laf işittim ama benim işittiğim laf Ayşe’ninkinden çoktu” anlamıdır.

  • Bana göre iyi bir öğretmen.

Bu örnekten de iki farklı anlam çıkmaktadır. İlk anlam “benim düşünceme göre iyi bir öğretmen olması” şeklindedir. İkincisi ise “benden daha iyi bir öğretmen olduğu” anlamıdır.

Mantık Hataları

Anlatım mantığa uygun olmalıdır. Eğer mantık ilkelerine uymayan bir durum söz konusuysa cümlede anlatım bozukluğu meydana gelir.

  • Bu hastalık tedavi edilmezse ölüme hatta sara nöbetine yol açabilir.

Cümlede anlam bozukluğunun düzeltilmesi için “ölüm” ve “sara nöbeti” kelimelerinin yerleri değiştirilmelidir.

  • Yeni kanun TBMM’nin 230’a karşı 190 oyla aldığı bir kararla yürürlüğe kondu. (Yanlış)

Yeni kanun TBMM’nin 190’a karşı 230 oyla aldığı bir kararla yürürlüğe kondu. (Doğru)

Dil Bilgisine Dayalı Anlatım Bozuklukları

Fiil ve yüklem yanlışları, çeşitli şekillerde olabilir:

Yüklem Eksikliği

Birden çok yüklem kullanılması gerekirken birinin eksik kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu türüdür.

  • Meyveyi çok, sebzeyi hiç yemiyorum. (Yanlış kullanım)

Meyveyi çok yiyorum, sebzeyi hiç yemiyorum. (Doğru kullanım)

  • Pazardaki kadın bir yandan para, bir yandan da tezgâh düzenliyordu. (Yanlış kullanım)

Pazardaki kadın bir yandan para alıyor, bir yandan da tezgâh düzenliyordu. (Doğru kullanım)

Ek Fiil Eksikliği

Cümlelerin sıralı olduğu durumlarda, cümlenin biri olumlu diğeri olumsuzsa veya özleri farklıysa; cümlelerde ayrı ayrı ek fiil kullanılması gerekir.

  • Çocuk oldukça tatlı ama sakin değildi. (Yanlış kullanım)

Çocuk oldukça tatlıy ama sakin değildi. (Doğru kullanım)

  • O kitap okuyor, biz de sofra hazırlıyorduk. (Yanlış kullanım)

O kitap okuyordu, biz de sofra hazırlıyorduk. (Doğru kullanım)

Fiilimsi Eksikliği

Birden çok kelime aynı fiilimsiye bağlandığında, fiilimsi ve kelimeler arasında uyumsuzluk olabilir. Bu durumdaki anlatım bozukluğuna da “fiilimsi eksikliği” denir.

  • Sürekli kola ve çekirdek yemek sağlığa zararlıdır.

Bu cümlede “kola” kelimesi yemek eylemine bağlandığı için anlatım bozukluğu olmuştur. Çekirdek yenir ama kola içilir. Bu sebeple cümlenin doğrusu “Sürekli kola içmek ve çekirdek yemek sağlığa zararlıdır.” Şeklinde olmalıdır.

  • Amacı yanındakileri ikinci, kendini de birinci plana çıkarmaktı.

Bu cümlede “ikinci plana çıkarmak” gibi bir kalıp söz konusu olmadığı için anlatım bozukluğu olmuştur. Bu sebeple cümlenin doğrusu “Amacı yanındakileri ikinci plana atmak, kendini de birinci plana çıkarmaktı.” şeklinde olmalıdır.

Özne ve Yüklem Uyuşmazlığı

Cümlede özne ile yüklem arasında kişi bakımından uyumluluk olmalıdır. Özne tekilse yüklem tekil, özne çoğulsa yüklem de çoğul olmalıdır. Böyle olmadığı durumlarda anlatım bozukluğu meydana gelir.

  • Bir sen bir de ben kaldım tenhasında gecenin.

Örnekteki cümlede özne çoğul haldedir. Yüklem de çoğul olmalıdır. Bu sebeple cümlenin doğrusu “Bir sen kaldın, bir de ben kaldım tenhasında gecenin.” şeklinde olmalıdır.

Not: İnsan dışı varlıklar özne görevindeyse yüklem üçüncü tekil şahısla çekimlenir.

  • Kollarım çok ağrıyorlar. (Yanlış kullanım)

Kollarım çok ağrıyor. (Doğru kullanım)

  • Bu fikirler beni çok etkilediler. (Yanlış kullanım)

Bu fikirler beni çok etkiledi. (Doğru kullanım)

Not: Belgisiz zamirler çoğul eki kullanılarak özne görevi üstlenirlerse yüklem tekil olur.

  • Bazıları bizi hiç aramadılar. (Yanlış kullanım)

Bazıları bizi hiç aramadı. (Doğru kullanım)

  • Birçokları bizimle aynı düşünüyorlar. (Yanlış kullanım)

Birçokları bizimle aynı düşünüyor. (Doğru kullanım)

Not: Kişileştirmelerde insan dışı varlıklara da çoğul yüklem kullanılabilir.

  • Kuşlar neşeyle şarkı söylüyorlar. (Doğru kullanım)

Kuşlar neşeyle şarkı söylüyor. (Doğru kullanım)

Özne Eksikliği

Aynı özneyi alamamış yüklemlerin birlikte kullanımından doğan anlatım bozukluğudur.

  • Hiç kimse ona yardım etmemiş, onu yalan yanlış şeylerle oyalamıştı.

Örnekteki cümlede; ikinci cümlenin yüklemi olumlu bir anlam taşıdığından ilk cümledeki “hiç kimse” öznesi, ikinci cümleye uyumlu değildir. Bu sebeple ikinci cümlede de olumlu bir özne ihtiyacı doğmuştur. Dolayısıyla cümlenin doğru kullanımı “Hiç kimse ona yardım etmemiş, herkes onu yalan yanlış şeylerle oyalamıştı.” şeklinde olmalıdır.

  • Bu anlatımdaki kitapların sayısı gittikçe azalıyor, okunmaz oluyor.

Bu cümlede ikinci cümlenin öznesi yoktur. “Okunmaz olan ne?” sorusuna cevap verilmesi gerekir. Dolayısıyla cümlenin doğru kullanımı “Bu anlatımdaki kitapların sayısı gittikçe azalıyor, kitaplar okunmaz oluyor.” şeklinde olmalıdır.

Nesne Eksikliği

Yüklemlerin aynı nesneye bağlanmaması veya nesnenin yanlış kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu çeşididir.

  • Yazarın imza gününe sürekli gidiyor ve çok seviyordu.

Cümlede kişinin neyi sevdiği yani cümlenin nesnesi belli olmadığından anlatım bozukluğu meydana gelmiştir. Dolayısıyla cümlenin doğrusu “Yazarın imza gününe sürekli gidiyor ve yazarı çok seviyordu.” Şeklinde olmalıdır.

  • Şairin şiirlerini çok sevdim ve tebrik ettim. (Yanlış kullanım)

Şairin şiirlerini çok sevdim ve şairi tebrik ettim. (Doğru kullanım)

Dolaylı Tümleç Eksikliği

Cümlede gerekliyken dolaylı tümlecin kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.

  • Arkadaşını hiç unutmuyor, sürekli arıyordu. (Yanlış kullanım)

Arkadaşını hiç unutmuyor, onu sürekli arıyordu. (Doğru kullanım)

  • Onu sevmiyordu ama söylemiyordu. (Yanlış kullanım)

Onu sevmiyordu ama ona söylemiyordu. (Doğru kullanım)

  • Size her konuda inanıyor ve yardım istiyoruz. (Yanlış kullanım)

Size her konuda inanıyor ve sizden yardım istiyoruz. (Doğru kullanım)

Zarf ve Edat Tümleci Eksikliği

Sıralı cümlelerde zarf tümleçlerinden birinin diğer cümlenin yüklemini niteler gibi görünmesinden kaynaklanan anlatım bozukluğu çeşididir.

  • Her akşam erken uyuyor, erken uyanıyor. (Yanlış kullanım)

Her akşam erken uyuyor, her sabah erken uyanıyor. (Doğru kullanım)

  • Öğrencilerine iyi bakar, iyi anlaşırdı. (Yanlış kullanım)

Öğrencilerine iyi bakar, onlarla iyi anlaşırdı. (Doğru kullanım)

Tamlama Yanlışları

Tamlanana birden çok tamlayan bağlanabilmesi için tamlayanların hepsinin isim veya sıfat olması gerekmektedir. Böyle olmadığı durumlarda anlatım bozukluğu meydana gelir.

  • Ülkemizde birçok kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi. (Yanlış kullanım)
  • Ülkemizde birçok kültürel etkinlikler ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi. (Doğru kullanım)

Not: Tamlama eklerinin eksikliği veya fazlalığı da anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.

  • Her öğrenci yazma alışkanlığı edinmesi gerekir. (Yanlış kullanım)

Her öğrencinin yazma alışkanlığı edinmesi gerekir. (Doğru kullanım)

  • Türkiye’nin birkaç beldesi hariç, henüz kar yüzü görmedi. (Yanlış kullanım)

Türkiye, birkaç beldesi hariç henüz kar yüzü görmedi. (Doğru kullanım)

Çatı Uyuşmazlığı

Sıralı cümlelerde, cümleler aynı özneyi alıyorsa yüklemleri ve fiilimsileri de aynı çatıda olmalıdır. Böyle olmadığı durumlarda anlatım bozukluğu meydana gelir.

  • Bütün eşyaları toplayıp dolaplara dizildi. (Yanlış kullanım)

Bütün eşyaları toplayıp dolaplara dizdik. (Doğru kullanım)

  • Bu konuda yapılan çalışmalarımı incelediğiniz için teşekkür ederim. (Yanlış kullanım)

Bu konuda yaptığım çalışmalarımı incelediğiniz için teşekkür ederim. (Doğru kullanım)

 

 

 

 

 

 

 

Yorum yapın